10 Mart 2025 Pazartesi

boşluk üzerine

boşluk üzerine...

hiç bir kab hiçbir zaman gerçekten boş kalmaz. bir bardaktaki suyu boşalttığınızda bardak zorunlu olarak hava ile dolar. bir şeyin yerini terk etmesi, başka bir şeyin o boşluğu doldurmasına neden olur. bu, fiziksel dünyada olduğu gibi zihinsel ve duygusal dünyada da böyledir...

doğa boşluk kabul etmez; bir bahçeye bakmazsanız, orası kendi kendine boş kalmaz; yabani otlar sarar. kullanılmayan bir bina zamanla doğa tarafından geri alınır; çürür, yosun tutar, içine hayvanlar yuva yapar. yani terk edilen alan bir şekilde dolar.

zihinsel boşluk; öğrendiğimiz bilgileri unuttuğumuzda, onların yerini ya yeni bilgiler alır ya da eksik kalan noktalar yanlış bilgilerle tamamlanır. örneğin, bir çocuk bilmediği bir şeyin doğrusunu öğrenmezse, onu kendi tahminleriyle ya da başkalarının yanlış yönlendirmeleriyle doldurur.

dilin değişimi; bir toplumda var olan kelimeler kullanımdan kalktığında, onların yerini yeni kelimeler alır. eski meslekler yok olduğunda, yeni meslekler doğar. eski alışkanlıklar terk edildiğinde, insanlar farkında olmadan yeni alışkanlıklar geliştirir.

duygusal boşluk; bir insan yakınını kaybettiğinde, onun yokluğunu tamamen boş bırakmak psikolojik olarak zor gelir. ya anılarla, ya bir başkasıyla ya da bir işle bu boşluk doldurulur. kaybedilen bir evcil hayvanın yerine yenisi sahiplenilir, çünkü o boşluk insana ağır gelir.

ekonomik boşluk; bir pazar yerinde bir ürün satılmamaya başlarsa, başka bir ürün onun yerini alır. bir şirket batarsa, yerine yenileri kurulur. boş kalan alan hemen doldurulur.

sosyokültürel değişimler; bir topluluk bir inancı veya bir ideolojiyi terk ettiğinde, tamamen boş kalmaz; yerine başka bir inanç, başka bir ideoloji ya da farklı bir düşünce sistemi yerleşir. dindar biri dinini yadsır yada reddederse bir başka  (deizm, agnostism yada ateizm neyse) dine tutunur. 
tarih boyunca büyük ideolojik değişimler, boşluğu başka bir düşüncenin doldurduğu süreçlerle şekillenmiştir.

kişisel kimlik ve değerler; bir insan kendi benliğini oluşturan değerleri sorgulayıp onları terk ederse, eğer yerine yeni değerler koymazsa büyük bir kimlik bunalımı yaşayabilir. bu yüzden insanlar bir inanç sistemini terk ettiklerinde genellikle başka bir sisteme yönelirler. çünkü zihinsel boşluk, tıpkı fiziksel boşluk gibi, uzun süre dayanılmaz hale gelir.

bu bakış açısıyla, boşluk sadece bir geçiş sürecidir. eski olan çekildiğinde, yeni olan kaçınılmaz olarak onun yerini alır. boşlukta kalmak insan doğasına aykırıdır, çünkü zihin de evren gibi boşluğu kabul etmez; her zaman doldurulacak bir şey arar... 

yeniden düşünme üzerine düşünce denemesi...

düşünme eylemi, çoğu zaman yapılageldiği gibi yalnızca zihinsel bir uğraş, kelimelerle oyalanmak-oynamak ya da belli fikirleri tekrarlamak -...